GenelGündemKültür - SanatYerel Haberler

Ahşabı Sanata Dönüştürüyor

Sivas’ta Tahir Karaoğlu (69), 1971 yılında İstanbul’da başladığı ahşap oymacılık sanatında 51 yılı geride bıraktı. Karaoğlan, kendisine ait atölyede ahşabı oyarak yaptığı hat sanatı eserlerinin bir kısmını yurt dışına da gönderiyor.

Kentte yaşayan, Tahir Karaoğlu(69), 1971 yılında İstanbul’da ahşap oymacılık sanatına merak saldı. İmam Hatip Ortaokulu mezunu olması nedeniyle Arapça ve Kuran-ı Kerim bilgisinin yanına hat sanatını da ekleyen Karaoğlan, bu özelliklerini ahşap oymacılıkla birleştirerek kendini geliştirdi. Karaoğlu 18 yaşında başladığı ahşap oymacılık sanatında 51 yılı geride bıraktı. 1982 yılında memleketi Sivas’ta kendi atölyesini açan Karaoğlan, burada ayrıca Osmanlı ve Selçuklu motiflerini de ahşaba işliyor. Eski Sanati Sitesi’ndeki atölyesinde çalışmalarını sürdüren Karaoğlan, özenerek yaptığı ‘tavan göbeği, duvar hat tablosu, minber, mihrap, kürsü ve kapı gibi eserlerini yurt dışına da ihraç ediyor.

‘EN UFAK BİR STRES DAHİ BIRAKMIYOR’

Ahşap oymacılıkta 3’üncü kuşak olduğunu söyleyen Tahir Karaoğlu (69), “Dedem, amcam, babam ve son olarak ben bu mesleği yapıyorum. İki tane oğlum var, benden sonra onların devam ettireceğine inanıyorum. Çünkü kaybolmaya yüz tutmuş meslek dallarından bir tanesi. Yetiştirmek için çırak da bulamıyoruz. Kendi oğullarımı yetiştirmeye çalışıyorum. Artık bu meslekte de dijital makinalar da kullanmaya çalışıyorlar. Teknolojiye ayak uydurmaya çalışıyorlar. Bu sanatı Ermeni bir oyma sanatçısının yanında öğrendim. Ardından Sivas’a geldim ve burada devam ettirmeye çalışıyorum. Tüm samimiyetimle söylüyorum, insanın vücudunda en ufak bir stres dahi bırakmıyor. Zevkle çalışıyorum. Ömrüm yettikçe de sürdürmek istiyorum. Hele birde Selçuklu, Osmanlı motifleri çıkarttıkça daha çok haz veriyor.” dedi. 

Yaptığı ürünleri yurt dışına da gönderdiğini söyleyen Karaoğlu, “Bu harika bir meslek. Bu meslekte el emeği, göz nuru çok. Oda bize zevk veriyor. Bir ürüne başlayıp bitirdiğim zaman müthiş bir gurur veriyor. Bu konunun özü ahşaptır. Ceviz, gürgen, çam gibi ağaçlar kullanıyoruz. Ihlamur gibi ağaçlarda ise oymacılık sanatı daha güzel icra ediliyor. Aletlerle çalışırken hasar vermemek için hassas davranmak gerekiyor. Yaptığım ürünler Gürcistan’a gidecek. Daha önce de birçok ürün gönderdim. Yaptığımız ürünleri yurt dışına gönderiyoruz. Çünkü ahşapla uğraşmak bana mutluluk ve sıhhat veriyor. İmam Hatip mezunu olduğum için de hat sanatını da çok severim. Kültür ve Turizm Bakanlığı da vermiş olduğu yetki belgelerim var. KOSGEB’in de bazı destekleri oluyor. Onlar sayesinde işimizi daha da geliştirmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu