Ergün Yıldız ” Baba Çıksın Kelleye”
Ne kelleymiş arkadaş.
Baba çıksın kelleye.
Hala kelleyi verdim fırına bişmedi kaldı yarına ayağımın altı makara.
Devamını biliyorsunuz.
50 yıldır aynı türkü.
Zaten gırdıracak başka birşey galmadı.
Yada Etliekmek döktürüyüm.
Hamama götürüyüm.
Olmadı Ayakkabını boyatıyım.
Artık bu kafa değişmeli.
Gel Divriği ulu camiyi gezdiriyim.
Kangal balıklı kaplıcayı görelim.
Gürün gökpınar Şuğul vadisinde kahvaltı yapalım.
Çermikleri
Çifte minareyi
Gökmedreseyi tanıtayım
Yok.
Varsa yoksa kelle.
Baba çıksın kelleye.
O kadar güzel yerler varken
Kayseri gel fabrikayı gezdiriyim diyor.
Tokatlı sebzesini satıyor.
Malatya lı ihracatı artırıyor.
Maraşlı dünyaya dondurma satma peşinde.
Biz 2021 gelmiş hala
Kelle gırdırıyım.
Eski kafa.
Hala bir adım öteye geçemiyoruz.
Kuş burnumuzu madımağımızı çermiklerinizi nasıl değerlendiririz demiyoruz.
En büyük toprak Sivasın ama kıymetini bilmiyoruz.
Ülkenin 14 vilayeti iken 53 sıraya düşmüşüz.
Sivas ta kimse kusura bakmasın ama.
Zihniyet değişmeli.
Afyon sandıklıda kaplıcalarda yer yok.
Kozaklı dolu.
3 saatlik kapadokya turist çekiyor.
Lakin o kadar tarihi bir kente gelen turist yok.
Tek markamız Sivas spor.
Yönetim olmasa oda düşer.
5 liraya bilet alıp maça gitmeyenler futbolcuyu Yönetimi teknik heyeti suçluyor.
Afyon kadar pişmaniye bile üretip satmıyoruz.
Hayvancılıkta en gözde il olması gerekirken köyler meralar boş..
Sivas çalıştayı yapılıp neler yapılacağıyla ilgili fikirler geliştirilse çok faydası olacak.
Sivas ta köy dernekleri adı altında herkes bölünmüş.
İnsanlar alışveriş yaparken hangi köylüsün diye sorar olmuş.
İstasyon caddesinde gezerken herkes birbirine selam verirken.
Şimdi merhaba diyecek kimse kalmamış.
Piknikte bile herkes birbirini tanıyıp masalara ikram gönderirken
Eğitimde ilk medreseler varken bin yıllık vilayet
Kadınların asaleti zerafeti şarkılara ilham olurken.
Beyefendiliğin hanım efendiliğin kitabı yazılmışken
Şairi sanatçısı ünlüsü çokken
Sivas lisesi sanat okulu öğretmen okulu ermeni okulu varken
Bu kadim cumhuriyet kenti ilk onda olmalıydı.
Ama
Şimdi kimse kimseyi tanımıyor.
Atölye kapanmış.
Dikimevi gitmiş.
Temel tepe boş.
Hiç bir şeyin tadı kalmamış.
Üç beş kişinin eline düşmüş.
Maalesef üzülerek söylüyorum.
Eski güzelliklere ait ne varsa yok olmuş.
Teknolojik olarak fabrika tarım hayvancılık olarak ilerleme miz gerekirken.
Hala kelle gırdırıyım derdindeyiz.
Ne kelleyse bu mübarek.
50 yıldır aynı kelle.
Hiç değişmedi…