GenelKültür - Sanat

Asırlık Mesleğiyle Geçmişten Geleceğe Işık Tutuyor


Bin Yıllık Bir Geçmişe Sahip


Hattat Halit Köksal, Hüsn-i Hat sanatını yaklaşık bin yıllık bir geçmişi olduğunu belirterek, “Burada Hüsn-i Hat dersleri veriyorum. Ayrıca Latin harfleri ve koreografi dersleri veriyoruz. Öğrenci yetiştirmeye çalışıyoruz. Bizdeki birinci hedef Hüsn-i Hat sanatında zincirin kırılmaması. Bu sanatın yaklaşık bin yıllık bir geçmişi var. Hobi olarak başladım ama sonradan profesyonel olarak çalışmaya başladım. Gençlik yıllarımda resimle uğraşıyordum, kara kalem çizim gibi. Meraklıydım harfleri kara kalem çizmeye çalışırdım, uğraşırdım. Hüsn-i Hat sanatında genelde hala geleneksel malzemeler kullanmaya çalışıyoruz, onu bozmamaya çalışıyoruz. Hüsn-i Hat’ta yumurta aharı dediğimiz ham kağıdı yumurtanın akıyla ya da nişastayla yaptığımız parlak bir yüzey elde etmek için uğraştığımız bir malzeme var. Onun haricinde kağıdı parlatmak mühreleme yapmak gerekiyor pürüzlerini almak için onda da deniz kabuğu kullanıyoruz, akik taşı kullanıyoruz” dedi.
“Maneviyatını vermeye çalışıyoruz”
Köksal, yazı yazarken iyi bir ışık ortamının olması gerektiğini belirterek, “Yazıyı yazdığınız zaman kalemin gölgesi kağıdın üzerine düşmemesi lazım, iyi bir ışık ortamı olması lazım ki yazınızın gölgesi düşüp de sizi yanlış yazılara yönlendirmesin. Şimdi her imkan var tepe lambalarımız var, masa lambalarımız var çok teferruatlı lambalar kullanıyoruz ama onun lezzetini oradaki maneviyatı hissedebilmek için ben ne yapıyorum ışıkları kapatıyorum, gölge olmayacak şekilde birkaç tane mum yakıyorum gölgesi kağıda düşmeyecek şekilde. O maneviyatı tatmak o duyguları hissetmek manasıyla daha rahatlatıcı olduğunu düşünüyorum, öğrencilerime de tavsiye ediyorum. Bunun duygusunu maneviyatını öğrencilerimize vermeye çalışıyoruz. Mumun da bu yüzden üstünde duruyoruz öğrenciler düşünsün eskiden ışık yokmuş nasıl yazılıyormuş, insanlar bu işi nasıl becerebiliyormuş, kağıtları nasıl hazırlıyorlarmış esas mevzu bu yani bunun temeline inmeye çalışıyoruz, maneviyatını vermeye çalışıyoruz” diye konuştu.

Büyüteç yardımıyla hatayı en aza indiriyor
Köksal, “Büyüteçle bakmaktaki maksat şu; hatayı minimize etmek yani daha az hata yapmak. Mesela kalem çekerken kağıtta pürüzler olabilir, iyi bir ahar olmayabilir, iyi bir düzelme yapılmamış olabilir, mührelemesi güzel olmayabilir gözlerden kaçıyor. O sırada kalem çekerken ufak tefek hatalar çıkıyor bunu uzaktan göremez kimse ama bizim daha iyisini yapabilmemiz için büyüteç kullanıyoruz, telefonla çekip büyütüyoruz. Yazının formunu bozmadan daha böyle modern yazılar yazmaya çalışıyoruz. Klasik yazının ya da geleneksel yazının formunu bozmadan büyüteçle düzeltmeye çalışıyoruz, ince kalemle, divikle, sivri uçlu kalemlerle ya da kalemimizin ince kısımlarıyla onu düzletip daha net ve güzel yazı elde etmeye çalışıyoruz” dedi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu